23 Mart 2011 Çarşamba

merhaba

Islak, boğuk bir Kayseri sabahı.Yağmurun yağacağım ama yağmayabilirim de gibisinden hafif hafif çiselemesi .İnsanların acaba yağar mı!! Montumu mu giysem yoksa şemsiyeyi mi alsam gibisinden tedirginlikleri..Bense günümün yarısını uykuya vermiş, uyku mahmuru, salaş, uzun süredir aç duran midenin kusuru olan ağız kokusuyla, apartmanın 12.katında bulunan dairenin penceresinden Kayseri’ye bakan serkeş..Uzun süredir tekrar edilen şeylerin insanlara verdiği bıkkınlık hissi her yaptığım yada yapmaya çalıştığım uğraşta kendini gösteriyor..Ve bu Kayseri sabahı tüm bunları biraz daha tetikliyor..Yataktan kalkmalı mıyım yada günümün diğer yarısını da bu yatağa gömmeli miyim?Zor bir tercih.
  Bugün Salı..Salı nın bu bu okul döneminde benim için ayrı bir yeri var.Niye mi?Çünkü bugün dersim yok ve hafta içi dersin olmadığı yada olup da dersi asmanın insanın içinde (kimisinde çok derinlerde de olsa) vicdan azabı bırakmadığı bir gün.Ama bugünden başladı yarının tedirginliği..Yarın ne mi var..Yarın Yusuf Ş. var.Behzat Ç. gibi bir şey değil bu yanlış anlamayın.Aslında bana kalsa şöyle değiştirirdim.Yusuf ...Ç.Bana takmış bir hoca.Aslında önceleri ben ona takardım ama artık o bana takıyo..Elim sende oyunu gibi bir şey yani anlayacağınız. Üniversitede aslında bunlar normal şeyler ama bizim üniversite normal değil ki normal olan şeyleri normalmiş gibi karşılayalım.Neyse bu konu başka zamana.Zaten konunun  yarısını sabah ( yani okul olmayan günlerde sabah ama okulun olduğu günlerde öğlen olan zaman dilimi) diğer yarısını da gece yazmamdan dolayı konuyu uzatacak mecalim kalmadı.
Tüm bu düşüncelerle gece saatin 00:37 olduğunu görmek insana müthiş bir moral bozukluğu bırakıyor ayrıca.Koskoca günün hiçbir kayda değer düşünceden ve eylemden benim adıma yoksunluğu..Ne kadar acı, ne feci elem..Ama bu elemi dindirecek tek teselli: Merhaba, tanıştığımıza memnun oldum Blog’um.. :)

21 Mart 2011 Pazartesi

mezuniyet yazısı


Bir sınava girersiniz fark etmez lgs sbs oks…kazanırsınız ve memleketinizden köyünüzden şehrinizden hiç tanımadığınız bir şehrin hiç tanımadığınız bir ilçesine kalkar gelirsiniz.Erciyesin eteğinde bir okula..maraştan malatyadan mersinden..doğudan batıdan gelmiş bi sürü insan..aynı ortamda sabah akşam…

İlk zamanlar çok zor olur..bin pişmanlık, keşke kazanmasaydım türünden laflar..baba benim naklimi al,anne ben okumak istemiyorum cümleleri ilk bir ay telefon görüşmelerinizin vazgeçilmezidir..gece gizli   gizli ağlayanlar.kıyıda köşede içi çekenler.okulun duvarına oturup ufku seyredenler...ardından alışırsınız usul usul..araya bayram tatili girer .memleketin havasını solur dönersiniz, gene aynı..bu böyle sürer gider..her tatil dönüşü bir iki gün; aileden devlet yurduna gelişin soğuk yüzünü hissedersiniz..

 Bir de bayram tatili, şubat tatili, yılbaşı tatili izinleri vardır..iki gün önceden izin alıp eve gitmek için müdür kapısını aşındırır durusunuz.hocam nenem öldü annem hasta ; belki bin türlü pembe yalan....kimi izin alır, kimi alamaz. ama bu yalanlar sizi ustalaştırır zamanla, izin konusunda .her tatilin geleneğidir bu develi imkb de..

      İlk iki sene  okuldan eve gitmek için mızmızlanır durursunuz , ardından diğer iki sene isyan belirtileri gösterirsiniz.Artık rahat durmamaya başlarsınız.Okul idaresi muslukları altından yapsa, size yaranamaz.
     Hep şikayet hep şikayet fakat hiç bitmeyecek sandığınız bu okul bir bakmışınız bitmiştir ve siz şu kapıdan çıkıyorsunuzdur..İşte o gün anlarsınız buranın kıymetini..hani derler ya zaman olur hayali cihana değer..Hayaliyle avunursunuz artık bu okulun..Geride ne kadar kıymetli ne kadar önemli dostlar ve hatıralar bıraktığınızı görürsünüz..ve şunun farkına varırsınız.. siz bu ülkenin bürokratı avukatı hakimi kaymakamı arasında 4 yıl geçirmişsinizdir..ve ömrünüzün sonuna kadar unutamayacağınız dostlarınız ve hocalarınız olmuştur..dönmek istersiniz lakin dönemezsiniz.

Bir okuldan fazlasıdır  develi öğretmen lisesi..develi aöl bir ailedir.. bir hayat okuludur. Anadan babadan memleketten ilk ayrılış ilk kopuş ilk pişmenin sıcaklığıdır.ve siz, bu sıcaklığı, bu okuldan mezun olmadıkça ANLAYAMAZSINIZ
(Bu yazı okulda yaptığım şu linkteki konuşmanın metnidir.)